Bölüm 644 : Ölüm İmparatoru Yıldızı [4]

Serbest düşmeye başladığında rüzgarlar etrafında esmeye başladı. Lonzo'nun daha önce söylediği gibi, düşerken hiçbir yeteneğini kullanamıyordu. Ama bu çok da sorun değildi. Sonuçta, güçlü vücudunun yanı sıra, kendini güçlendirmek için öznel olmayan manayı kullanabilirdi. Düşerken vücudu hendek duvarının yakınında kaldı, zihni düşüşünü yavaşlatmaya başlaması gereken ana odaklanmıştı. Yaklaşık 100 metre düştüğünde, kolunu uzattı ve eli duvara saplandı. O anda, vücudu ivmeyle sarsıldı! Duvar onun hızına dayanamadı ve tutunduğu yer parçalandı, ama bu beklenen bir şeydi. Elini duvarda bırakarak, düşerken toprağı parçalayıp düşüşünü yavaşlattı. Elinin kayayı parçalarken çıkardığı gıcırtılı ses korkunçtu. Yine de, yöntemi bir şekilde etkiliydi. 200 metre... 400 metre... 500 metre... Hendekte yarım kilometre derine indiğinde, düşüşü yavaşlayarak durdu. Elini iyileştirirken nefes verdi ve hendek duvarından sarktı. "Hâlâ son yok mu? Bu ne kadar derin?" Gerçekçi olarak, Gizli Ölüm Vadisi'nin yerin bir kilometreden daha derinde olacağını düşünmüyordu. Ancak, şu anki konumuna rağmen bunu hissedemiyordu. "Bu bölgede algıyı engelleyen oluşumlar olabilir... belki de aldatıcı bir oluşum da. Bu, izinsiz girişleri engellemek için tasarlanmış bir sistem olduğunu düşünürsek mantıklı olur." Damien kaşlarını çattı. Aşağıya inmenin bu kadar karmaşık olacağını düşünmemişti. Bu tür bir girişi engellemek için birden fazla sistem olduğunu bilseydi, Lonzo ile birlikte beklerdi. Ama artık buraya kadar gelmişken geri dönemezdi. Elindeki yara iyileşince duvardan ayrıldı ve tekrar düşmeye başladı. Damien düşmeye devam ederken 500 metre daha hızla geçti. Bu sırada, zaten bir kilometre derine inmişti, ama hala yakınlarda hiçbir şey görmüyordu. Ta ki ayaklarının altında gizemli bir şekilde zemini hissedene kadar. Etrafındaki karanlıkta, gerçekten düşüyor mu yoksa havada asılı mı duruyor mu ayırt etmek zordu. Aniden, hiçbir işaret olmadan zemini hissetmek ve önceki ivmesinin kaybolması, biraz rahatsız edici olmaktan öteydi. "Adını ve amacını söyle yoksa infaz edileceksin." Arkasında kadınsı bir ses duyuldu. Arkasını döndüğünde, tek gördüğü karanlıktı. "Hmm, demek bu oluşum duyularımı da sınırlıyor. Öyleyse..." Her Şeyi Gören Gözleri etkinleştirdi ve oluşumda bir kusur buldu. Ancak onu tamamen kırmak yerine, diğer tarafa bakmak için bir geçit olarak kullandı. Sonuçta bu bir müttefik etkisiydi. Yakın gelecekte birlikte olacağı insanlarla gereksiz yere sorun çıkarmak istemiyordu. "Benim adım Damien Void," diye cevapladı, sonunda etrafındaki grubu görebildiğinde. "Atticus Flamesworth'un tavsiyesi üzerine bu akademiye katılmak için geldim." Muhafız grubu, 4. sınıfın orta seviyelerinde 10 erkek ve kadından oluşuyordu. Ekibin başındaki kadın, geç aşamadaydı. Onun cevabını duyunca kaşları çatıldı. "Yeni öğrenciysen, hendek kenarında eğitmenini beklemeliydin. Neden atladın?" "Bilmiyorum," Damien omuz silkti. "Biri yapamayacağımı söyledi, ben de kendim denemeye karar verdim." "Ölümü arzuluyor musun?" Kadın alaycı bir şekilde sordu. "Ölüm bir kadın olsaydı, çok seksi olurdu..." Damien düşünmeden konuştu. "Pfft…!" Damien, bariyerin arkasında bazı muhafızların kahkahalarını bastırdığını duyabiliyordu. Önündeki kadın ise sinirinden yüzü kızardı. Gözleri soğudu. Paragon tarafından akademiye tavsiye edilmiş olsa bile, küstah bir davetsiz misafirle oyun oynamak havasında değildi. "Saçmalık! Girmek istiyorsan kimliğini göster. Atticus Flamesworth'un adını kullandığın için, kimliğini doğrulamak için bir büyükleri çağırmam gerekecek. Yalanlarına güvenmiyorsan, şimdi itiraf et ve seni gözaltına almamıza izin ver." "Tamam, gidip yaşlıyı çağır. Ben burada beklerim." Damien rahat bir tavırla cevap verdi. O da gereksiz bir çatışmaya girmek istemiyordu. Önündeki kadın, Damien'in siluetini görebiliyormuş gibi bariyeri şüpheyle süzdü. Bunu yaparken bir mesaj tılsımı gönderdi ve yaklaşık 5 dakika sonra, yaşlı bir adam ortaya çıktı. "Hay aksi, beni neden çağırdın? Sadece küçük bir davetsiz misafir, değil mi? Öldür ve cesedini Galos'a at." Yaşlı adam huysuzca uçarak bariyerin önüne indi. "Çocuk, kurnazlık yapmak istiyorsan Paragon'un adını kullanma. Bu sadece şüpheleri üzerine çekecektir. Bu kadar berbat becerilerle akademiye nasıl sızmayı planlıyorsun?" "Uhh..." Damien suskun kaldı. O izinsiz girmek istemiyordu bile. Üstelik, bu yaşlı adam neden izinsiz girenlere akademiye daha iyi gizlice girmenin ipuçlarını veriyordu? Bu mantığa aykırı değil miydi? Baş gardiyan da aynı şeyi düşünüyor gibi görünüyordu, çünkü yaşlı adamın kafasına hızlıca bir tokat attı ve onu susturdu. "Gao, gerçek bir tavsiye mektubu olduğunu söylüyor. Kontrol et ve bir sorun yok mu bak." "Oh? Demek davetsiz misafir değil?" "Henüz bilmiyoruz." "O zaman işinizi yapın!" "Ben protokolü uyguluyorum ve seni çağırıyorum! İşini yap ve saçmalamayı kes, yaşlı adam!" "Haa, tamam tamam. Bu gençlerin neden bu kadar hırslı olduğunu anlamıyorum. Biraz rahatla ve hayatın tadını çıkarmaya çalış." Yaşlı adam konuştuktan sonra bariyere doğru baktı. "Çocuk, ölmek istemiyorsan bana bir kanıt göster." Damien başını salladı ve Atticus'un verdiği amblemi çıkarıp bariyerin üzerinden uzattı. Yaşlı adam onu aldı ve birkaç kez gözden geçirdi, hatta farkındalığıyla iyice taradı. Ne kadar kusur bulmaya çalışsa da, bunun Flamesworth Klanı'nın gerçek amblemi olduğunu inkar edemedi. "Tch, bugün biraz eğleneceğim sanmıştım." Yaşlı adam mırıldandı. "Bırakın geçsin! O temiz!" Bu sözlerle Damien'in etrafındaki bariyer ortadan kalktı. Sonunda, kusurdan görebildiği küçük alanın ötesini görebildi. Şu anda, daha önce bulunduğu karanlığa çok da farklı olmayan bir alanda bulunuyordu. Tek fark, tavandan mana ile çalışan ışıkların sarkarak biraz görüş sağlıyor olmasıydı. "Damien Void, beni takip et. Seni idare ofisine götüreceğim." Yakındaki bir gardiyan dedi. Damien başını salladı ve onu takip etti. Ayrılmadan önce köşedeki yaşlı adama bir bakış attı. Onun tavrıyla alay etmek için içinden bir istek geldi, ama kendini kontrol etti. Sonuçta, medeni olmayı öğreniyordu. Yine de Damien ve gardiyan kısa süre sonra karanlık odadan çıktılar. Sonunda Hidden Death Valley'i tüm ihtişamıyla görme zamanı gelmişti.