Bölüm 755 : Kara Mürekkep [7]

Zayıflık. Damien her zaman zayıflıklarının tamamen farkındaydı, ama bunlar her zaman içselleştirilmişti. Kendi eksik varlığından kaynaklanan zayıflıklar, eğitim ve çabayla giderilebilirdi, bu yüzden onlara fazla önem vermezdi. Bunun yerine, zayıflıklarından kurtulmak ve gerçekten dokunulmaz olmak için durmaksızın çalıştı. Ancak, unuttuğu bir şey vardı. Bir uygulayıcı olarak, duygular hem bir lütuf hem de bir lanetti. Duyguların varlığı, kararlılık ve azmin varlığını sağlarken, duyguların varlığı da kavrayışa yardımcı olan yaratıcılığın genişlemesini sağlıyordu. Ancak aynı zamanda, bu duygular başka insanlara yöneldiğinde lanete dönüşüyordu. Güçlü nefret, kararlılığın kaynağı olabilirdi, ancak aynı zamanda kişinin umutsuzluğun derinliklerine düşmesine ve eğitiminde tıkanmasına da neden olabilirdi. Aynı şekilde, güçlü sevgi de aynı derecede güçlü bir kararlılık kaynağı olabilirdi, ancak var olan en büyük istismar edilebilir zayıflıktı. Sevilen bir kişi esir alındığı anda, düşmanı manipüle etmek hayal edilemeyecek kadar kolay hale geliyordu. Damien, diğer insanlar gibi bu zayıflığa sahipti. Ancak, kadınları İnsan Diyarında, düşmanlarından uzakta ve güvende oldukları için, başlangıçta bunu önemsiz görmüştü. Zara, onun hesaba katmadığı bir faktördü. Zara'nın yakalanacağı bir durumu hiç hayal etmemişti. "Bilmeliydim." Nox Mana'nın temel özelliği her zaman yozlaştırmaktı. Damien'in, arkadaşlarına kıyasla Nox ile başa çıkmada çok daha başarılı olmasının nedeni, onların yozlaştırıcı etkisine karşı bağışıklığıydı. Zara'da bu bağışıklık yoktu. Nox'u ne kadar çok yutarsa, onların manası tarafından o kadar çok yozlaşıyordu. Damien tüm gücüyle savaştı. Uzay, saldırı ve savunma için kullanılan şekillendirilebilir bir maddeye dönüştü. Calypto'nun uzayı, yıllarca doğal olarak iyileşemeyecek kadar manipüle edildi ve büküldü. Denizler sayısız parçaya bölündü ve kurudu, on binlerce kilometre uzaktaki topraklar bile Damien'in çılgınlığının yayılan dalgalanmalarından ağır şekilde etkilendi. Ama o durmadı. Sınırları olmayan vahşi bir canavar gibiydi. Damien'in gözleri kırmızımsı siyah renkteydi. Aynı renkteki alev şimşekleri kollarından fırlayarak okyanusları yok etti. Bin meteorun gücüyle yumruk attı, son direnişini yapan bir kılıç ustası gibi Mirage'ı kesti. Ama tüm bu süre boyunca Zara'ya dokunmadı. Vücudu havada savrulup rastgele parıldıyordu. Zara'nın korkunç derecede güçlü pençeleri ve gölgeleri, Damien'in yoğun kaçma taktikleri nedeniyle boş havayı vurmaktan başka bir şey yapamıyordu. Damien onu hissedebiliyordu. Ruhsal bağları sayesinde, onun nerede olacağını ve ne yapacağını tam olarak biliyordu. Tabii ki, sözleşmeleri eşitler arasında olduğu için, o da aynısını ona yapabilirdi... Ancak Zara'nın uzamsal algısı, onun gelişini etkili bir şekilde engelleyecek kadar gelişmiş değildi. BOOOOOOM! Uzay sıkıştı ve katlandı, ardından Sebastian'ın başının üzerinde patladı. Uşak, deniz tabanına fırlatıldı ve havadaki uzamsal bozulma nedeniyle aralarındaki boşluğu henüz doldurmamış dağ gibi su duvarlarıyla çevrildi. Uşak durumu kavrarken, korkunç bir yumruk yüzüne indi. Ardından, ona manevra yapma şansı bırakmayan bir dizi fiziksel saldırı geldi. O anda, Zara'nın vücudu havada uçtu ve bir kez daha Damien'in yanından geçti. Sebastian'ın yanına indi ve hemen pençelerini savurdu, pençelerini gölgelerin oluşturduğu bir girdapla kaplayarak Damien'e saldırdı. "Lanet olsun!" Damien kendini karanlık bir dünyada kapana kısılmış buldu. Etrafındaki her şey düşman haline geldi. Yapışkan gölgeler hareketlerini kısıtlamaya çalıştı, her şekil ve formda gölge yapılar ona saldırdı ve korkunç bir yıkıcı güçle ona ateş etti. Zara ise dünyanın en yetenekli suikastçısı gibiydi, Damien'in bile tamamen savunamayacağı en dar boşluklardan saldırıyordu. "Aynı anda hepsiyle savaşamam..." "Ay'ı Çevreleyen Yedi Yıldız" Sayısız farklı mana akımından oluşan kaotik bir yumruk patlayarak çevredeki karanlığı parçaladı. Damien, Mirage'ı yakalayıp tüm gücüyle kılıç sallayarak uzaklara ışınlandı. "Boşluk Kılıcı Sanatı Birinci Form: Bıçaksız" 'Boşluk Kılıcı Sanatı Üçüncü Form: Boşluğun Dansı' 'Boşluk Kılıcı Sanatı Dördüncü Form: Uzaysal Çöküş' 'Boşluk Kılıcı Sanatı Beşinci Form: Boyutsal Kesme' Mirage, kitle imha silahına dönüştü. Uzayda binlerce kilometre uzunluğunda devasa yarıklar açıldı ve savaş alanını kapattı. Damien, daralmış uzayda dans ederken bir dizi hayalet görüntüye dönüştü ve hareketlerini okumak imkansız hale geldi. BOOOOOOM! Sebastian'ın etrafındaki uzay çöktü ve onu bir kara delik uzay fenomenine hapsetti. Uşak fenomeni kırıp kaçmaya başladığında, ince siyah bir çizgi inanılmaz derecede yavaş ama neredeyse anlık bir hızla ona doğru kesildi. SHING! Uzay çöküşü ve Sebastian birlikte kesildi, ancak Damien bu dövüşün sonunu henüz göremiyordu. Zara'nın vücudu, Boyutsal Kesme kılıcını bıraktığı anda ona doğru uçtu. O, nasıl teleport olursa olsun onu takip etti ve sanki her bir zayıflığını biliyormuşçasına saldırılarını zahmetsizce savuşturdu. Ve bunu biliyordu. Damien'in en uzun süre yanında kalan arkadaşı olarak, onun savaş sırasındaki kötü alışkanlıklarını en iyi bilen kişiydi. Bilinçli olarak vücudunu kontrol etmese bile, içgüdüleri tek başına onu tamamen etkisiz hale getirmek için yeterliydi. "Siktir!" Ne olursa olsun, Zara'ya zarar veremezdi. Bu bir sempati meselesi değildi. Onu tamamen yenerek kurtarabilseydi, bunu hiç tereddüt etmeden yapardı. Ancak, aralarındaki bağlantı sayesinde bunu hissedebiliyordu. Zara'nın şu anki durumu, onun birkaç dakika önceki durumuna benziyordu. Vücudunda önemli bir süreç işliyordu, bu sürecin tamamlanması halinde ona ciddi fayda sağlayabilecek bir şey. "Ah... Anlıyorum." Damien sonunda anladı. "Bu parazit savaşı gibi." Zara yozlaşıyordu, ama kontrolü ele geçirmek için ciddi bir mücadele veriyordu. Damien ayrıntıları bilmiyordu, ama en azından bu savaşın ne kadar önemli olduğunu anlayabiliyordu. "Eğer kazanırsa, uğruna çalıştığı her şeyi elde eder, ama kaybederse, egosu yok olur ve bir kukla olarak kalır." Damien'in öfkesi neredeyse tekrar kontrolden çıkacaktı. Sebastian bunu biliyor olmalıydı. Damien'in Zara'ya saldırdığında onun ilerlemesine zarar vereceğini bildiği için Zara'yı Damien'e saldırması için kışkırtmış olmalıydı. Saldırıya uğramayan bir kukla, bundan daha iyi bir araç olabilir miydi? "Sadece tek bir fırsat lazım..." Sebastian'ın kendini savunamayacağı bir saniye bile olsa, durumu tersine çevirebileceğini hissediyordu. "Onu öldüremem, ama bu kadar zayıflamışken en azından..." Damien, Sebastian'a vurduğunda bunu hissetti. Uşağın gücü, ilk başladıkları zamanki gibi değildi. Sonuçta o da öldürülemez bir canavar değildi. Damien'in ona fazla zarar veremeyecek kadar güçlü olsa da, mana kapasitesi diğerleriyle aynıydı. Bu kadar çok mana dolu saldırı yaptıktan sonra, manasının azalması kaçınılmazdı. Damien bir roket gibi fırladı ve Sebastian ile tekrar dövüşmeye başladı. Yumruğu uşakın çenesine isabet etti, ancak bunun sonucunda dizine tekme yedi ve akışı bozuldu. Sebastian'ın yan tarafına kırbaç gibi tekme attı, ama uşak bu gücü anında kendi lehine kullanarak Damien'e yönlendirdi. "Onun yetenek seviyesi benimkini çok aşıyor." Damien, karşı saldırıya uğramadan bir vuruş bile yapamıyordu. Birkaç saniye sonra Zara da kavgaya katıldı ve Damien'i daha da zor bir duruma soktu. Gözleri fare gibi sağa sola bakınıyordu. Farkındalığı, savaşması gereken iki düşmana son derece odaklanmıştı. Savaş dışında her şey önemsizdi. "Bir saniye yeter..." Kırmızımsı siyah kıvılcımlar gözlerini ve aurasını süsledi. Güç seviyesi aniden yükseldi. "Sadece bir saniye..." Kırmızımsı siyah kıvılcımlar manasını kirletmeye başladı. Elini havada savurdu ve Zara'yı uzamsal manayla kapladı, Sebastian'ın önüne elini vurarak onu uzaklara ışınladı. Sebastian, patlamadan kaçmak için kendini Nox Mana'dan oluşan bir koza ile kapladı. Kaotik mana patlaması dinince, koza bir kum perdesi gibi fırlayarak Damien'i sardı. Damien, vücuduna yapışan tüm Nox Mana'yı çıkarmak için perde içinde çırpındı. Yoluna çıkan tüm engelleri parçalayarak deli bir Titan gibi kükredi. "Sadece bir saniye... Onu bir saniye bile oyalayabilirsem...!" BOOOOOOM! Aşağıdaki okyanus köpük patlamasıyla çalkalandı. Neredeyse yok olmuş Titan savaşçısının cesur figürü sudan fırladı ve bir tank gibi Sebastian'a çarptı! Titan savaşçısının kolları ve bacakları Sebastian'ın vücudunu sardı ve onu zorla yerinde tuttu. "YAKALAYIN ONU!" "DEFOLUN, HAŞARALAR!" Damien'in algısı en üst seviyeye çıktı. Her bir an, sayısız saniye gibi geldi. Bu yavaşlamış dünyada, bir anda ortadan kayboldu. Vücudu Sebastian'ın arkasında belirdi. Yüksek Nox uşağının kafasını bir basketbol topu gibi yakaladı. Aynı anda, Sebastian ile Titan savaşçısı arasında toplanan korkunç mana yığınını hissetti. "Ben... zamanım yok." BOOOOOOOOM! Sebastian'ın topladığı mana, ölümcül bir ışık huzmesi gibi öne doğru patladı. Zaman yeniden akmaya başladı. Damien ve Sebastian bölgeden kayboldu. Ve Titan savaşçısı, vücudunda devasa bir delikle havada duruyordu.