Bölüm 857 : Denemeler [1]

Büyük Gökler Sınırında, Titan Irkının varlığı uzun zamandır unutulmuştu. Onlar yüz binlerce yıldır soyları tükenmişti ve onlardan doğan devler bile onlar hakkında hiçbir kayıt tutmamıştı. Bu kısmen geçen zamanın uzunluğu ve Titanlar ile Devlerin mizacından kaynaklanıyordu. Yazılı tarih açısından, bu tür kayıtları tutmaya pek meyilli olmadıkları için diğer ırklardan çok daha gerideydiler. Ancak, bundan daha önemli bir neden daha vardı. Titan Irkı, geçmişin uzmanları tarafından tarihten aktif olarak silinmiş ve onların torunları, Titanların evrende yeniden ortaya çıkma olasılığını tamamen ortadan kaldırmak için Boşluk Koridoru'na sürülmüştü. Sonuçta, Titan Irkı bir hain ırktı. Damien ve Granny Liu'nun etrafında küçük bir oyuk açıldı ve yerin derinliklerine inen uzun bir toprak koridor ortaya çıktı. Damien, Granny Liu'nun ardından bu koridordan ilerledi ve koridorun yavaş yavaş açılıp yüz binlerce kilometreye yayılan bir mağara sistemine dönüştüğünü izledi. Burası, Titanların eviydi, tabii artık öyle adlandırılabilirlerse. İlk Titan soyundan gelenler Boşluk Koridoru'na sürüleli nesiller geçmişti. Granny Liu bile göçten sonra doğan 5. nesilden biriydi. Zaman geçtikçe ve halklarını hayatta tutmak için kendi aralarında evlenmek zorunda kaldıkça, kanları saflaşmak yerine sürekli olarak safsızlaşıp inceldi, ta ki günümüzde var olan Titanlar, eski ihtişamlarının sadece birer kabuğu haline gelene kadar. Titan ırkının bu kadar korkulmasının bir nedeni vardı. Tamamen yok edilmeyip sadece kısmen yok edilip sürgün edilmelerinin bir nedeni vardı. Geçmişteki Titan ırkı, fiziksel güç açısından gerçek bir ilahi armağana sahipti. En zayıf Titan bile tek başına yumruklarıyla akranlarını yerle bir edebilirdi. Güçleri yetmezmiş gibi, evren onlara neredeyse yok edilemez ilahi bedenler de bahşetmişti. Eski uzmanlar o zamanlar Titan Irkını ortadan kaldırmaya çalıştıklarında, tüm Titanları öldüremezlerdi, bu da Damien'in günümüzde onların torunlarıyla karşılaşmasına yol açtı. Bu torunlar kendilerine Bulut Devleri Irkı adını verdiler. Titanlar ve Devler arasında bir yerdeydiler, daha çok Titanlara yakındılar. "Ama şu anki potansiyelleri büyük ölçüde azalmış olsa bile, yine de mevcut evrende yaşayan birçok insandan daha üstünler." Damien kendi kendine düşündü. Titanların gücünden haberdar olmayanlar için onları küçümsemek kolaydı. Damien, onları anlamak için sadece torunlarını kullanabilirdi, ama o zaman bile onlar anlaşılmazdı. "Neden evrenle bu kadar yakın bir bağı olan bir ırk hain oldu?" Bu, Damien'e hiç mantıklı gelmeyen ilginç bir kader cilvesiydi. Özellikle de Bulut Devleri ile tanışıp etkileşime girdikten sonra, atalarının niyetini anlayamıyordu. "Bir komplo olmalı." Titanlar masum muydu? Muhtemelen hayır. Ama bu, Damien'in Bulut Devleri hakkındaki görüşünü değiştirmiş miydi? Bu soruyu sormaya bile gerek yoktu. Geçmiş neslin hataları, sadece geçmiş neslin hatalarıydı. Eğer şimdiki nesil açıkça farklıysa, onları zulmetmenin ne anlamı vardı? Böyle bir eylem, ancak atalarının izinden gitmeye karar verirlerse gerekli olurdu. Büyükanne Liu, Damien'i birkaç dakika boyunca bir dizi tünelden geçirdi ve ilerledikçe hızı giderek arttı. Birkaç dakika içinde, ses hızından daha hızlı bir şekilde tünellerden geçiyorlardı ve arkalarında oluşmaya başlayan ses patlamalarını bastırmak için kalan manalarını kullanıyorlardı. "Büyükanne, nereye gidiyoruz?" diye merakla sordu Damien. Şu anda Vahşi Kıta'nın en dibine varmış olmalılar. Sadece bir toplantı için bu kadar uzağa gitmek için bir neden düşünemiyordu. Büyükanne Liu ona sinirli bir bakış attı. "Denemek istediğini söylememiş miydin? Fikrini mi değiştirdin?" Damien'in gözleri fal taşı gibi açıldı. "Hayır! Beklediğim gibi, Liu Büyükanne en iyisini bilir!" Geçmişteki Titanlar meraklı bir ırktı. İnanılmaz derecede bağımsızdılar ve diğer ırklarla pek iyi ilişkileri yoktu, ancak işbirliğine izin veren tek bir gelenekleri vardı. Bu, sözde denemeydi. Titan geleneğinde, bir misafir ırkın tamamının hareket etmesini gerektiren bir istekle gelirse, ona tamamlaması gereken uygun bir deneme verilir. Kendilerini kanıtladıktan sonra yardım alabilirler. Bulut Devleri de bu geleneği benimsemişti, ancak Vahşi Kıta'da başka akıllı yaşam formu bulunmadığından denemeleri gerçekleştiremiyorlardı. Damien bu geleneği ilk kez onlardan değil, yediği unutulmuş imparatorlardan birinin anılarından öğrendi. Bunu onlara hemen söylemedi, bunun yerine daha çok ihtiyaç duyacağı bir an için bu fırsatı sakladı. "Aslında, orijinal plan denemeyi onları Sığınak'a taşınmaya ikna etmek için kullanmaktı, ama bunun için başka bir yol bulabilirim." Aslında Damien son zamanlarda daha büyük hedefler belirlemişti, bu yüzden deneme için farklı bir fırsat bulması iyi olmuştu. Sonuçta, Damien, Bulut Devleri'nin yardımına ihtiyaç duymasının yanı sıra, bu unutulmuş eski ırkın geleneklerini de deneyimlemek istiyordu. Sonunda, Granny Liu ve Damien, yeraltı tünel sisteminin merkezi gibi görünen bir noktaya ulaştılar. Burada yoğun bir ısı alev alev yanıyordu ve havayı yanan kırmızı bir renge boyuyordu. Bu küçük açık alanın ortasında duran Granny Liu, durdu. "Küçük canavar, isteğin büyük. Nox'larla savaşmak bir şey, ama bir Yüce'yi katletmek başka bir şey. Tek bir deneme yerine, sana üç deneme verilecek. İlki dayanıklılık, ikincisi azim ve sonuncusu ahlak. Üç denemeyi de geçersen, sana yardım etmek için elimizden geleni yapacağız." Damien, ısınan zemine merakla baktı. 'Denemeler beklediğimden daha karakter odaklı. Titanların ününü düşünürsek, daha savaşçı bir şey olmasını bekliyordum. "İyi. Sadece bu üç yön varsa, geçeceğime güveniyorum." Damien, Granny Liu'ya cevap verdi. Büyükanne Liu uğursuz bir gülümsemeyle gülümsedi. "Kararın buysa, ilk dayanıklılık sınavı başlasın!" "Ne? Büyükanne, bekleyin!" Damien cümlesini bitiremeden, Granny Liu açık alandan koşarak çıktı, tünel sistemine geri girdi ve ayağını yere vurdu. "İyi eğlenceler, evlat!" Damien'in gördüğü son kelimelerdi, ardından görüşü kırmızıya büründü. "Siktir! Çok sıcak!" Çat! Güm! Sıcak dalgasına alışamadan, altındaki zemin çatladı ve sayısız parçaya ayrıldı. Altında uzanan lav çukuru dünyaya açığa çıktı. Damien düşmemek için uçmaya çalışırken... Aniden her türlü hareketinin tamamen kısıtlandığını fark etti. "Ah, lanet olsun. Demek dayanıklılıkla bunu kastetmişti." Damien'in alaycı gülümsemesi büyürken, bir alev dalgası onu sardı ve lav çukuruna sürükledi. Vücudu direnmeden alçaldı ve lavın yüzeyinin altında yanmaya başladı. Ve Damien daha önce böyle bir lavla söndürülmeyi bir kez yaşamış olsa da... "Bu hala çok acıyor!"